Hayatın anlamı doğumdan başlayan ve ölüme kadar giden süre olarak tanımlanır. Hayatın biyolojik bir süreçten daha fazla olduğunu savunan filozoflar kendi düşüncelerini ve teorilerini ortaya koymuştur.

Aristoteles’in Metafizik adlı eseri, “Bütün insanlar, doğal olarak bilmek isterler.” diye başlar[1] İnsanlar doğası gereği meraklı canlılardır ve doğal olarak soru sorarak hayatın anlamını ararlar bu durumdan insanlar istese de uzaklaşamazlar.

Camus, Sisyphos Şöleni kitabının hemen başında şunları söyler: “Yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda bir yargıya varmak felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir. Gerisi, dünyanın üç boyutlu olup olmadığı, aklın dokuz mu, yoksa on iki ulamı mı bulunduğu, sonra gelir” der. [2]

Nietzsche, tamamını bir güç istenci olarak gördüğü yaşamın ana ilkesinin kesintisiz

bir mücadele ve büyüme isteği, sürekli bir kendini yaşama-alt etme olduğuna inanır. Bu da aslında yaşamın kendisidir. Der.

Julian Baggini’ ye göre insanların hayatın ne hakkında olduğunu düşünürken genellikle verdikleri altı yanıtı kısaca özetliyor: başkalarına yardım etmek, insanlığa hizmet etmek, mutlu olmak, başarılı olmak, her günün son gününmüş gibi tadını çıkarmak ve “aklını boşaltmak.”[3]

Tarihçi ve bilim felsefecisi Michael Ruse, Darwin’in insan doğası görüşlerinde hayata yeni bir anlam bulup bulamayacağımızı merak ediyor. Tanrı artık yoksa -ya da Tanrı artık umursamıyorsa- kasvetli bir nihilizmi teşvik etmek yerine, pek çok Darwinci Darwin’i bir seküler hümanizm biçimine dönüştürebileceğimizi düşünüyor.[4]

Tanrı ve Hayatın Anlamları, Tanrı’nın hayatı anlamlı kılmak için neler yapabileceğini ve yapamayacağını (aynı zamanda neleri yapıp neleri yapamayacağını) keşfetmeye çalışarak bu iki düşünce okulundaki gerçeği keşfetmekle ilgilenir. Mawson, hayatın anlamı konusuyla ilgili ‘amalgam’ veya ‘çoğulculuk’ tezinin bir versiyonunu benimsiyor .Özünde, hayatın anlamı sorununda anlamın (ve aslında ‘hayatın’) bir dizi farklı meşru anlamının olduğunu savunuyor.[5]

İlkçağ Filozoflarından Sokrates, “Mutlu bir ömür sürmenin yolu erdemli olmaktan geçer” der Hazzı gelip geçici hevesler olarak tanımlamıştır ve insanı mutlu edemeyeceğini söylemiştir.[6]

Maslow’un ihtiyaçlar piramidi

Hayatın amacı ve anlamı üzerinde diğer bazı felsefi akımlar da vardır. Bunlar ise, Nihilizm, Kiniizm, Kantianizm ve Epikürizmdir.

Nihilizm: Var olan bütün varlıkları, değerleri ve gerçekleri reddeden bir öğreti. Her türlü gerçek varlığı inkâr eden aşırı bireycilik, hiççilik, yokçuluk. Her türlü siyasi düzeni inkâr eden, toplumun birey üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş “Bir nevi şiddetli mefkûrecilik, bir nevi nihilizm, daha doğrusu bir nevi zırdelilik.” – Peyami Safa[7]

Kinizm; Zenginlik, güç, şöhret gibi bütün insani duyguları terk edip her şeyden uzak yaşamayı benimseyen bir düşünce biçimidir. Kinizm için var olan temel kavramlar; doğa, akıl, kendi kendine yeterlilik ve özgürlüktür. Bunun dışında her şeyi yok sayarlar. Bir kinik için, gelenekler genellikle saçmadır ve alay konusu olmaya değerdir.[8]

Kantianizm; Kantian anlayışa göre kâinatı bir arada tutan ilkeler vardır. Kant’ın benimsediği düşünceye göre toplumu bir arada tutan ve optimal düzeyde geçinmeyi sağlayan bir ahlaki anlayışa bağlıdır: “Sana nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına öyle davran.”[9]

Epikürizm; Felsefede Deneycilik olarak bilinen bu akım sahip olunan bilginin deneyimler ile kazanılacağını savunur. Buna felsefi akıma göre insanların boş bir yapıya sahip olduğu insan zihninin deneyim ve duyumlar sayesinde dolduğunu savunur. Bilgilerde buna göre edinilir.[10]

Yaşam doyumu: Bir insanın hayattan beklentileri ve elindekileriyle karşılaştırılmayla elde edilen sonuçtur.[11]

Klinik ortamda yapılan araştırmalar sonucunda Maslow (1943) ihtiyaçlar piramidi (hiyerarşi) teorisini literatüre kazandırmıştır (Walsh, 2011). Maslow’a göre bireyler yaşamlarında bazı hedefler belirler ve yaşamlarını buna göre şekillendirirler. Kendini gerçekleştirme olarak tanımlanan son adım için, yaşam için belirli bir düzeyde konulan hedefler ve bunlara ulaşmak için ihtiyaç duyulan ihtiyaçların karşılanması gerekir. Bu durumda ihtiyaçlar, bireyin yaşamının her aşamasında tatmin etmesi gereken olgular olarak karşımıza çıkmaktadır.[12]

 

[1] ARISTOTELES, Metafizik, Çev. Ahmet Arslan, Ege Üniversitesi Edebiyat Fa-kültesi Yayınları, İzmir, 1985.

[2] Albert Camus sisifos söylem.

[3] Baggini, What’s It All About?

[4] Ruse, A Meaning to Life.

[5] bloomsbury.com, “God and the Meanings of Life”.

[6] C.Tecimer, “Hayatın Anlamı – Prof. Dr. Coşkun Tecimer”.

[7] “Nihilizm Nedir?”

[8] “Kinizm Nedir?”

[9] “8 Felsefi Öğretiye Göre Hayatın Anlamı Nedir?”

[10] “Empirizm nedir?”

[11] Çevi̇K ve Korkmaz, “TÜRKİYE’DE YAŞAM DOYUMU VE İŞ DOYUMU ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İKİ DEĞİŞKENLİ SIRALI PROBİT MODEL ANALİZİ”.

[12] {Citation}


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.