Yıllar boyunca zorlu davranışlarla karşılaştım, bu yüzden ne kadar zor olabileceğini anlıyorum. Umarım bu yazı sizi ilhamlandırır ve en zor çocuklarla bile deneyiminizi dönüştürebilecek yeni beceriler öğrenirsiniz. Erken çocukluk alanındaki en iyi uygulamalara kadar, rahat olanın ötesine geçelim.
Pembe istedim!
Hayal edin, 3-5 yaş grubu sınıfındasınız. Ara öğün zamanı ve pipetleri dağıtıyorsunuz. Billy’ye mavi, Alyson’a beyaz ve Mary’ye sarı pipet veriyorsunuz. Aniden Mary gözyaşlarına boğuluyor ve “Pembe istedim!” diye homurdanıyor. Birçok erken çocukluk eğitimcisi için, Mary’nin pembe pipet için ağlaması göz devirme, hayal kırıklığı ve rahatsızlık yaratır. Hala pipetlerini bekleyen çocuklarla dolu bir odada, hızlıca “Aldığınla yetin ve kızma!” diye yanıt verirsiniz.
Mary’nin sarı pipet almasına tepki vermesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Seçici mi olduğunu mu düşünüyorsunuz? Şımartılmış mı olduğunu düşünüyorsunuz? Farklı bir şeyi göz önünde bulundurmaya istekli misiniz? Eğer size Mary’nin seçici veya şımartılmış olmadığını, tam tersine Mary’nin ÖZ-DÜZENLEME adı verilen temel bir yaşam becerisini EKSİK olduğunu söylersem?
Bugünkü yazımda, Dr. Becky Bailey’nin “Managing Emotional Mayhem” adlı kitabından sizinle Mary gibi davranışları öğretme fırsatı olarak görmeye başlamanıza yardımcı olacak bazı bilgiler paylaşacağım!
Farkındalık Anahtardır
Çocukların davranışlarını düzenlemelerine yardımcı olmak için önce kendi davranışlarımızı anlamalıyız. Köken ailemiz tarafından duygularımızın nasıl ele alındığına dair farkındalık kazanmak, bakımımız altındaki çocuklarla nasıl başa çıktığımızı anlamamıza yardımcı olur. Duygularınız öz düzenlemeyi ve sorun çözme için öğretici araçlar olarak mı kullanıldı? Duygularınız görmezden mi gelindi ya da reddedildi? Ebeveynleriniz üzüntünüz için sizi kurtardı mı yoksa cezalandırdı mı? Duygularınızın nasıl ele alındığını anlamak için, bu komik Conscious Discipline videosunu izleyin: How to Go Conscious Not Crazy With Our Kids! Mary ve pipet örneğine geri dönelim. Videoyu izledikten sonra, “Ne verirseniz oyuncak o” sözünün reddedici veya cezalandırıcı olabileceğini biliyorsunuz. Bu senaryoda öğretmek için bir fırsat olarak kullansaydık neye benzerdi?
Aktif Sakinleştirme
Herhangi bir disiplin durumunda, yetişkinin nefes alması ilk adımdır. Nefes almak stres tepkisini devre dışı bırakır. Aktif olarak sakinleşmeyi seçerek, “düşünme kısmı” adı verilen beyninizdeki parlaklık ve problem çözme becerileri vardır.
Kendinizi gerçekten öfkelendiren davranışları düşünün. Belki homurdanma, söylenme, tembellik, saygısızlık, dinlememe, sorumsuzluk ve aptallık gibi davranışlar sizi örseleyebilir. Bunlara tetikleyicilerimiz veya hassas noktalarımız diyoruz. Bu tetikleyicilerin farkına varmak, yönetmeye başlamanıza yardımcı olur. Mary sizi kızdırmıyor, öfkenizi tetikliyor. Tetiklendiğinizi fark ettiğinizde, kendinizi aktif olarak sakinleştirmek için aşağıdaki adımları izleyin.
Çocukların DNA’sına Yardımcı Olma
Kendinizi düzenledikten sonra Mary’yi eğitmeye hazırsınız. Dr. Bailey, sorunlar ve çözümler arasındaki boşluğu kapatmak için DNA Sürecini verir.
Açıkla:
Çocuğun bedeninin ve yüzünün verdiği duygusal sinyalleri açıklayın ve yansıtın (gösterin). Her zaman “senin” kelimesiyle başlayın.
“Senin kolun böyle gitti_________.” Göster
“Gözlerin şöyle_________.” Göster
Siz gösterdikçe, çocuk genellikle gözlerini size doğru çeker. Bunu yaptıklarında, derin bir sakinleştirici nefes alın ve yüzünüzü yumuşatın.
İsimlendir:
İletişim kurulmak istenen duyguyu adlandırın. TÜM davranış iletişimdir! Her zaman “gibi görünüyorsun” deyin. Dr. Bailey, boşluğu dört temel duygudan biriyle doldurarak başlamayı önerir: Mutlu, Üzgün, Öfkeli veya Korkmuş. “Kızgın gibi görünüyorsun.”
Kabul Et:
Süreci, çocuğun olumlu niyetini ve/veya isteğini kabul ederek sonlandırın. Çocuğun en içten dileklerini kabul etmek, anladığınızı gösterir.
“Pembe pipet istedin.”
Ona pembe pipet vermeniz gerektiği anlamına mı geliyor? Kesinlikle hayır! Onunla bu süreci geçirerek, onun farkındalığını artırırsınız. Ona vücut sinyallerini fark etmesine yardımcı olur ve
Tanımla:
Çocuğun beden ve yüz ifadeleri tarafından iletilen duygusal sinyalleri tanımla ve yansıt. Her zaman “senin” kelimesiyle başla.
“Senin kolun böyle oldu _________.” Göster
“Gözlerin böyle _________.” Göster
Sen gösterirken, çocuk genellikle bakışını sana doğru getirecektir. Bu yaptığında derin bir rahatlama nefesi alın ve yüzünüzü yumuşatın.
Kendinizi güçlendirerek çocukları güçlendirin…
Kendinize Bilinçli Disiplin Armağan Edin.
0 yorum