EL-Cezeri

El-Cezeri, Diyarbakır cizre yöresinde yaşamış Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matrix ustası bilim adamıdır. Fırak ve Dicle arasında bulunan bölgeye el-cezire (ada) dendiği için bu lakabı almıştır. Diyarbakır Sultanı El-Salih Nasirüddin Ebi’l-Feth Mahmud bin Muhammed bin Kara Arslan bin Davud ibn Sukman bin Artuk’ un hizmetinden 1181’den başlamak üzere 25 yıl çalışmıştır. El Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi’nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza atmıştır. 1206’te Cizre’de vefat etmiştir.

En eski tarihli nüshasına göre 1206 yılında veya daha öncesinde tamamladığı “Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap” (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ’ati’l Hiyel) kitabında su saatleri, mum saatleri, ziyafetleride kullanılan kaplar ve ibrikler, el yıkama ve abdest alma aparatları, kan almada kullanılan ölçme aletleri, otomatik müzik düzenekleri, çeşitli robotlar, zamanın tarım devriminde çok etkili olan su terfi araçları, su pompalarını çalıştıran fıskiyeler, sürekli kaval sesi çıkaran tertibatlar ve başka çeşitli aletler ile metal döküm tekniğinden bahsedilmektedir.

Kitap

El-cezeri’nin Olağanüstü Makineleri

Teorik çalışmalardan çok pratik ve el yordamıyla ampirik çalışmalar yapmıştır. Cezeri’nin kullandığı bir başka yöntem de yapacağı cihazların önceden kâğıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı. İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı, geliştirdiği saatte kullanan Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı.

Cezeriyi önce Avrupalılar tanımış ve üzerinde çalışmışlardır. Eseri ilk tanıtan Prof. Eilhard Wiesdemann (1852-1928), yardımcı mühendis F. Hauser ile birlikte, İslam bilim tarihinin bir çok konusunda olduğu gibi bu kitaptaki araçlar ve makineler hakkında bir çok makale yazılmıştır. Carra  deVaux, “Les Peunseur de L’İslam” isimli kitabında bu eserde övgüyle bahsetmiştir(1921).

Ülkemizde bu eserden ilk defa ünlü tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı (1896-1984), “Tarih Hazinesi” dergisinde (1951), daha sonra da Diyarbakır’ da çıkan “Kara Amid” dergisinde (1972) bahsetmiştir. “Mühendis ve Makine” dergisinde Ş. Er (1967) ve Hıfzı Gündem’ in (1968) yazıları da Konyalı’ ya atfen aynı bilgileri veriyor. Daha sonra Dr. Toygar Akman’ ın Tübitak’ ın “Bilim ve Teknik” dergisinde yayınlanan makaleleri zamanın genç okuyucuları üzerinde önemli tesir bırakmıştır (1973, 1974, 1976).

Kaynak: “Cezeri’nin olağanüstü makineleri” Cilt 1,2


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.